GÜNEŞTEN ÖNCEKİ SON PERDE
ışıklar dökülüyor evlerden
perdeler sökülüyor
evler ki yangın yeri
yanan var yakan var
gündüzün geceden farkı yok
yokluk
yoksulluk
dert dolu her yer
karanlığın aydınlığa borcu var
sürmüşler geceyi namluya
eller tetikte
en uzun yolculuğunu yapıyor gözler gezde
horoz düştü düşecek
vuranın vurulana borcu var
aya bakıyorsun
sanki bir paslı tas gökte
kalaydan önceki küf hali güneşin
güneşin aya borcu var
bir kavga dadanıyor göğe
yıldızlar kayıyor
elinde süngüsüyle
saplanıyor dileğine
gerçekleşemeyecek düşlerin
düşler ki kanıyor gecede
gecenin düşlere borcu var
desen ki kaçalım bu karanlıkta/n
yeni bir gemiye kaç gece sığar
ya da kaç gece bulabilirsin günahsız
yüklenip bir bir
tufandan kaçıracağın
insanın insana borcu var
sabah oluyor uyanıyorsun
ama sırtında taşıyorsun
yokluğu yoksulluğu geceyi
sabah güneşini neylesin yangın yeri
yakanların yananlara borcu var
terkisinde her insanın
yeni bir gün var
bir umut var
karanlığın ardında
borcunu ödediğimiz
birbirimize ısmarladığımız
onu bekle
belki de bu karanlık
söküp atabileceğin
güneşten önceki son perde
güneşin bize borcu var
güneşin bize
bizim güneşe...
Facebook Yorum
Yorum Yazın