Abone ol
(function(E,n,G,A,g,Y,a){E[\'EngageyaObject\']=g;E[g]=E[g]||function(){ (E[g].q=E[g].q||[]).push(arguments)},E[g].l=1*new Date();Y=n.createElement(G), a=n.getElementsByTagName(G)[0];Y.async=1;Y.src=A;a.parentNode.insertBefore(Y,a)})(window,document,\'script\',\'//widget.engageya.com/engageya_loader.js\',\'__engWidget\'); __engWidget(\'createWidget\',{wwei:\'ENGAGEYA_WIDGET_88973\',pubid:165553,webid:129518,wid:88973});
Eğitimde Sınıfta Kalmışız Haberimiz Yok
Anamur Manşet / Hüseyin Şinasi ;Duyduk, duymadık demeyin, eğitimde sınıfta kaldık.
Adana’nın Aladağ ilçesinde bir öğrenci yurdunda meydana gelen yangında 11’i öğrenci, 1’i eğitim görevlisi olmak üzere 12 kişi tanınamayacak şekilde yanarak feci şekilde hayatını kaybetti.
Bu dayanılması zor felaket ülkemizdeki her çeşit öğrenci yurtları, okul ve kurs pansiyonları ve bekâr öğrenci evleri sorununu bir kere daha gündeme getirdi. Evet, gerçekten ülkemizde yıllardır bir trajedi yaşanıyor.
Yapılan bir araştırmaya göre matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarında dünya sıralamalarında olukça gerilere düşmüşüz. Ve eğitimde yılsonu gelirken teşekkür, takdir belgesi beklerken sınıfta kalmışız, hala haberimiz yok.
Ülke genelinde yayın yapan gazete ve televizyonlara yansıyan görüntülere bakılırsa eğitimde dünyanın en ileri, en gelişmiş ülkelerinden biriyiz.
Ama eğitim - öğretimdeki eksiklikler ve yanlışlarla trafik kazalarında, maden kazalarında, çeşitli iş kazalarında, terör olaylarında binlerce insanımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Trafikte, iş başında, madenlerde, fabrikalarda, halkın mal ve can güvenliği konularında hangi tarafa bakarsak bakalım, elimizde kalıyor. Bu kazalar ve terör olayları nedeniyle meydana gelen maddi kayıpları hesaplamak bile zor.
Öğrencilik yıllarımızdan beri, yatılı öğrenciliği, pansiyonları ve öğrenci bekâr evlerinin acıklı durumu bilenlerdeniz. Ortaokuldan sonra Nazilli’de Öğretmen Lisesinde 3 yıl yatılı öğrenci olarak okuduk. 1977-81 arasında Ankara’da yüksek okulu okurken, Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı öğrenci yurtlarında, bazı illerin derneklerine ait yurtlarda ve bazı öğrenci arkadaşlarımızla tuttuğumuz bekâr evlerinde barınmaya ve eğitimimizi tamamlamaya çalıştık. İçlerinde en rahat ve konforlu olanı Cebeci’deki Atatürk Erkek Öğrenci Yurdu idi. Seyranbağları Ahmetler Bölgesindeki Sivas Yurdu, Giresun Yurdu bakımsızdı. Ama yine de güvenli bir seçenek idi.
Günümüzde Anamur’da öğrenci yurdu ve barınma konusuna gelecek olursak. Ören Beldesinde Meslek Yüksek Okulu öğrencilerine yönelik olarak Kredi Yurtlar Kurumuna ait 300 öğrencilik bir yurdu iki sene önce faaliyette geçti. Ama bundan önce öğrenciler dini grup ve cemaat yurtlarında veya öğrenci evlerinde öğrenimlerini tamamlamaya çalışıyorlardı. Yine de 300 öğrenci kapasiteli kredi yurtlar kurumu yurdunda kalamayanlar başlarını çaresine bakmak zorundalar.
Anamur’da lise seviyesindeki öğrenciler için Anamur İmam Hatip Lisesi pansiyonu sadece erkek öğrencilere cevap verebiliyor. Akarca Mahallesindeki Anadolu Lisesi Yurdu daha çok Fen Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerine hitap edebiliyor.
Göktaş Mahallesindeki eskiden cemaate ait olan, şimdilerde Kız Meslek Lisesine tahsis edilen yurtta eskiden olduğu gibi kız öğrenciler kalıyor.
Zehra Marulyalı Yatılı Bölge İlk ve Ortaokulunda, okulu bulunmayan çevre köylerdeki öğrenciler için bir pansiyon bulunuyor. Değişik mahallelerde Anamur Müftülüğüne bağlı yatılı kuran kursları da var.
Anamur ve Bozyazı çevresinde öğrenci yurdu konusunda Süleymancılar Grubu ile kimsenin yarışması mümkün değil. Yıldırım Beyazıt Mahallesinde Kuran Kursu ve Kız Öğrenci Yurdu ile başladıkları yarışa, Sultan Alâeddin Mahallesinde sekiz katlı çok modern öğrenci yurdu ile devam ediyorlar, daha sonra Bahçe Mahallesinde BP Petrol karşısında bir erkek öğrenci yurduna daha sahip oluyorlar. Son olarak Anamur Otogar karşısında iki sene önce açılan bir yurdu açıyorlar. Hepsi de son derece lüks döşenmiş yerler.
Görüleceği gibi öğrenci yurdu konusunda Süleymancılar Grubunun kapasitesi bir hayli yüksek görünüyor. Bu kurs ve yurtları tercih eden aileler, görevlilerin anlayış ve insafına bırakılmış durumdalar.
Eğitim camiasından olmamız ve olumlu-olumsuz pek çok şeyle karşılaşmamız nedeniyle okul, öğretmen, öğrenci, yurtlar ve kurslar konusunda daha önceleri de sayısız yazı yazdık, olabilecekler uyarılarda bulunduk. Ama gören, duyan oldu mu derseniz, orası bilinmiyor.
Adana-Aladağ’da meydana gelen bu acı olay, bundan beş sene önce yazığımız ve geçen Ağustos ayında bir kere daha tekrarladığımız yazıyı hatırlattı. O yazıda ailelerin, öğrencilerin dini cemaat, tarikat ve ne olduğu bilinmeyen bazı grupların ağına nasıl düşürüldüklerini, bu durumun istenmeyen kötü sonuçlara yol açabileceğini ifade etmiş, herkesi göreve davet etmiştik.
Buradan haber verelim. Aladağ’da meydana gelen feci olay da, daha önce yaşanmış birçok olay gibi, kısa bir süre sonra kapanıp gidecek, olan o yavrucaklara ve ailelerine olacaktır. Belki de bazı aileler, yangına sebep olan görevlileri suçlamayacak, “kader böyleymiş” deyip susacak, sorumlular korunacak, ölenler, yananlar acı bir anı olarak kalacaktır.
Nitekim 2008 yılında Konya-Taşkent’te benzeri bir olay yaşanmış, 18 öğrenci meydana gelen patlamada hayatını kaybetmiş, çocukların aileleri kurs görevlileri hakkında suç duyurusunda bile bulunmamış, “bize iyilik yapıyorlardı.” demişlerdi.
Bu konuda şöyleydi, böyleydi şeklinde yorum yapacak değiliz. Kim ne anlıyor, nasıl görüyorsa öyle olsun. Unutmayalım, toplumlar layık oldukları gibi yönetilirlermiş.
Adana’nın Aladağ ilçesinde bir öğrenci yurdunda meydana gelen yangında 11’i öğrenci, 1’i eğitim görevlisi olmak üzere 12 kişi tanınamayacak şekilde yanarak feci şekilde hayatını kaybetti.
Bu dayanılması zor felaket ülkemizdeki her çeşit öğrenci yurtları, okul ve kurs pansiyonları ve bekâr öğrenci evleri sorununu bir kere daha gündeme getirdi. Evet, gerçekten ülkemizde yıllardır bir trajedi yaşanıyor.
Yapılan bir araştırmaya göre matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarında dünya sıralamalarında olukça gerilere düşmüşüz. Ve eğitimde yılsonu gelirken teşekkür, takdir belgesi beklerken sınıfta kalmışız, hala haberimiz yok.
Ülke genelinde yayın yapan gazete ve televizyonlara yansıyan görüntülere bakılırsa eğitimde dünyanın en ileri, en gelişmiş ülkelerinden biriyiz.
Ama eğitim - öğretimdeki eksiklikler ve yanlışlarla trafik kazalarında, maden kazalarında, çeşitli iş kazalarında, terör olaylarında binlerce insanımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Trafikte, iş başında, madenlerde, fabrikalarda, halkın mal ve can güvenliği konularında hangi tarafa bakarsak bakalım, elimizde kalıyor. Bu kazalar ve terör olayları nedeniyle meydana gelen maddi kayıpları hesaplamak bile zor.
Öğrencilik yıllarımızdan beri, yatılı öğrenciliği, pansiyonları ve öğrenci bekâr evlerinin acıklı durumu bilenlerdeniz. Ortaokuldan sonra Nazilli’de Öğretmen Lisesinde 3 yıl yatılı öğrenci olarak okuduk. 1977-81 arasında Ankara’da yüksek okulu okurken, Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı öğrenci yurtlarında, bazı illerin derneklerine ait yurtlarda ve bazı öğrenci arkadaşlarımızla tuttuğumuz bekâr evlerinde barınmaya ve eğitimimizi tamamlamaya çalıştık. İçlerinde en rahat ve konforlu olanı Cebeci’deki Atatürk Erkek Öğrenci Yurdu idi. Seyranbağları Ahmetler Bölgesindeki Sivas Yurdu, Giresun Yurdu bakımsızdı. Ama yine de güvenli bir seçenek idi.
Günümüzde Anamur’da öğrenci yurdu ve barınma konusuna gelecek olursak. Ören Beldesinde Meslek Yüksek Okulu öğrencilerine yönelik olarak Kredi Yurtlar Kurumuna ait 300 öğrencilik bir yurdu iki sene önce faaliyette geçti. Ama bundan önce öğrenciler dini grup ve cemaat yurtlarında veya öğrenci evlerinde öğrenimlerini tamamlamaya çalışıyorlardı. Yine de 300 öğrenci kapasiteli kredi yurtlar kurumu yurdunda kalamayanlar başlarını çaresine bakmak zorundalar.
Anamur’da lise seviyesindeki öğrenciler için Anamur İmam Hatip Lisesi pansiyonu sadece erkek öğrencilere cevap verebiliyor. Akarca Mahallesindeki Anadolu Lisesi Yurdu daha çok Fen Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerine hitap edebiliyor.
Göktaş Mahallesindeki eskiden cemaate ait olan, şimdilerde Kız Meslek Lisesine tahsis edilen yurtta eskiden olduğu gibi kız öğrenciler kalıyor.
Zehra Marulyalı Yatılı Bölge İlk ve Ortaokulunda, okulu bulunmayan çevre köylerdeki öğrenciler için bir pansiyon bulunuyor. Değişik mahallelerde Anamur Müftülüğüne bağlı yatılı kuran kursları da var.
Anamur ve Bozyazı çevresinde öğrenci yurdu konusunda Süleymancılar Grubu ile kimsenin yarışması mümkün değil. Yıldırım Beyazıt Mahallesinde Kuran Kursu ve Kız Öğrenci Yurdu ile başladıkları yarışa, Sultan Alâeddin Mahallesinde sekiz katlı çok modern öğrenci yurdu ile devam ediyorlar, daha sonra Bahçe Mahallesinde BP Petrol karşısında bir erkek öğrenci yurduna daha sahip oluyorlar. Son olarak Anamur Otogar karşısında iki sene önce açılan bir yurdu açıyorlar. Hepsi de son derece lüks döşenmiş yerler.
Görüleceği gibi öğrenci yurdu konusunda Süleymancılar Grubunun kapasitesi bir hayli yüksek görünüyor. Bu kurs ve yurtları tercih eden aileler, görevlilerin anlayış ve insafına bırakılmış durumdalar.
Eğitim camiasından olmamız ve olumlu-olumsuz pek çok şeyle karşılaşmamız nedeniyle okul, öğretmen, öğrenci, yurtlar ve kurslar konusunda daha önceleri de sayısız yazı yazdık, olabilecekler uyarılarda bulunduk. Ama gören, duyan oldu mu derseniz, orası bilinmiyor.
Adana-Aladağ’da meydana gelen bu acı olay, bundan beş sene önce yazığımız ve geçen Ağustos ayında bir kere daha tekrarladığımız yazıyı hatırlattı. O yazıda ailelerin, öğrencilerin dini cemaat, tarikat ve ne olduğu bilinmeyen bazı grupların ağına nasıl düşürüldüklerini, bu durumun istenmeyen kötü sonuçlara yol açabileceğini ifade etmiş, herkesi göreve davet etmiştik.
Buradan haber verelim. Aladağ’da meydana gelen feci olay da, daha önce yaşanmış birçok olay gibi, kısa bir süre sonra kapanıp gidecek, olan o yavrucaklara ve ailelerine olacaktır. Belki de bazı aileler, yangına sebep olan görevlileri suçlamayacak, “kader böyleymiş” deyip susacak, sorumlular korunacak, ölenler, yananlar acı bir anı olarak kalacaktır.
Nitekim 2008 yılında Konya-Taşkent’te benzeri bir olay yaşanmış, 18 öğrenci meydana gelen patlamada hayatını kaybetmiş, çocukların aileleri kurs görevlileri hakkında suç duyurusunda bile bulunmamış, “bize iyilik yapıyorlardı.” demişlerdi.
Bu konuda şöyleydi, böyleydi şeklinde yorum yapacak değiliz. Kim ne anlıyor, nasıl görüyorsa öyle olsun. Unutmayalım, toplumlar layık oldukları gibi yönetilirlermiş.
Hüseyin Şinasi
Anamur Manşet Köşe Yazarı
(function(E,n,G,A,g,Y,a){E[\'EngageyaObject\']=g;E[g]=E[g]||function(){ (E[g].q=E[g].q||[]).push(arguments)},E[g].l=1*new Date();Y=n.createElement(G), a=n.getElementsByTagName(G)[0];Y.async=1;Y.src=A;a.parentNode.insertBefore(Y,a)})(window,document,\'script\',\'//widget.engageya.com/engageya_loader.js\',\'__engWidget\'); __engWidget(\'createWidget\',{wwei:\'ENGAGEYA_WIDGET_88973\',pubid:165553,webid:129518,wid:88973});
loading...
var SC_CId = \"136521\",SC_Domain=\"n.ads1-adnow.com\";SC_Start_136521=(new Date).getTime();
Yorum Yazın