© Anamur Manşet 2012- 2024

Servet Bal; Eğitim Nasıl Üst Noktalara Taşınabilir ?

Servet Bal; Eğitim Nasıl Üst Noktalara Taşınabilir ?




“EĞİTİM SİSTEMİMİZDE VE OKULLARIMIZDA NELER YAPABİLİRSEK EĞİTİMİMİZ DAHA ÜST NOKTALARA TAŞINABİLİR?” 
Servet BAL / Anamur Manşet Köşe Yazarı ; Anamur Manşet’in siz değerli okuyucularını yeni yazımla selamlıyorum. Sizlerden gelen mesajlarda genellikle, hangi konularda yazacaksanız sorusu soruldu. Belirli konulara bağlı kalmayacağımı bilmenizi isterim. 10 senedir yurdumun çeşitli şehirlerinde öğretmenlik mesleğimi sürdürüyorum. Bu yazımda, yaşadıklarımdan ve gözlemlerimden hareketle eğitim sistemimize kısa bir göz atmak ve “Eğitim sistemimizde ve okullarımızda neler yapabilirsek eğitimimiz daha üst noktalara taşınabilir?” sorusunun cevaplarını kendi fikirlerime göre maddeler halinde sıralamak istiyorum:
1- Öncelikle şu acı gerçeği sizlere söylemek zorundayım ki okullarımızı, çocuklarımızı zorla dört duvar arasına aldığımız ve 40 dakika dört duvar arasında oturtup 15 dakika havalandırmaya çıkardığımız ilkel binalar olarak görüyorum. Bu izlenimim öğrencilerden bana gelen dönütlere göre şekillendi. Çocuklarımız pek de haksız sayılmazlar bence. Bu duruma nasıl çözüm bulabiliriz? Aklıma gelen ilk düşünce; yeni yapılacak okullar bina sistemine göre değil de daha estetik, çocukları okula çeken, bahçesi ve yeşil alanı bol bir yerleşke biçiminde yapılabilir. Örneğin fen derslerinin verildiği bölüm tek katlı, atölyelerden ve laboratuvarlardan oluşan, öğrencilerin kendini rahat hissedeceği bir şekilde yapılabilir. Türkçe bölümü bir kütüphane ve okuma yerlerinden oluşan, ayrıca gerektiğinde üstü kapanabilen antik tiyatro tarzı bir tiyatro sahnesine sahip, yine Türkçe dersi ile alakalı atölyelerden oluşan bir bölüm şeklinde yapılabilir. Diğer dersler de buna benzer şekillerde oluşturulabilir. Ayrıca bu okul yerleşkesinin içinde tarım alanları, spor alanları, sanat alanları da bulunmalıdır. Biliyorum “Bunları yapmak için bütçeyi nasıl bulacağız?” dediğinizi duyar gibiyim. Evet, gerçekten çok bütçe gerektiren bir proje. Fakat gerçekten bizden daha iyi eğitim sistemine sahip ülkelerin okulları bu anlattıklarıma benzer nitelikteler. Biz de o seviyeye çıkmak istiyorsak eğitime ayrılan bütçemizi artırmalıyız.
2- Özellikle ana sınıfı ve ilkokul çağındaki çocuklarımızı test tekniğinden acilen kurtarmalıyız. Yaratıcılıklarının ve potansiyellerinin daha en başındayken çocuklarımızı kendi düşüncelerine göre dinlemek varken, test tekniğine mahkum edip başkalarının düşüncelerine göre hareket etmelerini engellemeliyiz. Testler yüzünden çocuklarımız fikir üretemez, kısa bir yazı bile yazamaz oldular. Her zaman her yerde seçenek arıyorlar. Ortaokul ve lisede de gerektiği kadar test uygulaması yapılıp çoğu zaman bunun yerine çocuğun kendisini ifade etmesi sağlanmalıdır.
3- Sanat, gerçekten milletin hayat damarıdır. Milletin belkemiğini de çocuklarımız oluşturur. Bu nedenle çocuklarımızın sanatla, sanatsal etkinliklerle erken yaşlarda tanışması milletin geleceği için çok önemlidir. Ana sınıfı ve ilkokullarda gerekirse bütün sanat dalları öğrencilere tanıtılmalı ve öğrencilerin sevdiği en az bir sanat dalıyla yakından ilgilenmesi sağlanmalıdır. Enstrümanlardan birini çalabilen bir ilkokul öğrencisi için ortaokula geçtiğinde ikincisini, üçüncüsünü çalabilmek hiç de zor olmayacaktır.
4- Dil öğretiminde ağırlıklı olarak gramer odaklı bir eğitim uyguluyoruz. 5.sınıflarda başlayan ağırlıklı İngilizce sınıfları gramer açısından gayet iyiyken, iş konuşmaya geldi mi geride kalıyor. İngilizce yazılılarından 100 alan bir öğrenci, arkadaşıyla ya da öğretmeniyle basit bir diyalog bile kuramıyor. Halbuki mevsimlik işçi olarak turizm açısından gelişmiş şehirlere giden vatandaşlarımız çok kısa bir sürede İngilizce’yi öğrenmekte ve ömür boyunca da unutmadan kullanabilmektedirler. Bu durumun çözümü için önlemler alınmalıdır.
5- Öğretmen yetiştiren fakültelerin kendini güncellemesi ve eğitimlerini günümüzün gerektirdiklerine göre şekillendirmesi gerekmektedir. Eski tip müfredatlarla artık yeniliklere açık öğretmen yetiştirilemez. İdarecilerin de öğretmenler arasından seçilmesine bir son verilmesi ve üniversitelere “Eğitimde Yöneticilik” bölümü açılarak bu ihtiyacın o fakültelerden mezun olanlar arasından seçilmesi sağlanmalıdır.
Bu anlattığım fikirler tabi ki bütün eğitim sistemi düşünüldüğünde devede kulak kalacak kadardır. Ama başlangıç aşamasında mutlaka gerekli önlemlerdendir. Hemen uygulanması da beklenmemeli, bir sürece yayılarak belki de ilerleyen yıllarda yapabileceğimiz projelerdir. Eğitim gerçekten ülkemiz için en önemli silahtır. Yıllardır yerinde sayan eğitimimize hak ettiği yeri kazandırmak da bizim en önemli görevimizdir.




(function(E,n,G,A,g,Y,a){E[\'EngageyaObject\']=g;E[g]=E[g]||function(){ (E[g].q=E[g].q||[]).push(arguments)},E[g].l=1*new Date();Y=n.createElement(G), a=n.getElementsByTagName(G)[0];Y.async=1;Y.src=A;a.parentNode.insertBefore(Y,a)})(window,document,\'script\',\'//widget.engageya.com/engageya_loader.js\',\'__engWidget\'); __engWidget(\'createWidget\',{wwei:\'VIDYOME_WIDGET_123873\',pubid:188378,webid:184927,wid:122002,subid:\'http://www.anamurmanset.com/\'});

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER