Mersin Tarım Platformu kuruldu
MERSİNPlatform adına açıklama yapan Dönem Sözcüsü Mersin Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necmi Birim, ‘Tarımda ve gıdada yaşadığımız ciddi sorunların çözümü için, alanı serbest piyasanın insafına bırakan mevcut Neoliberal Tarım Politikaları terk edilerek, ivedilikle Kamucu Tarım Politikaları gündeme gelmelidir” dedi.
Mersin Tarım Platformu kuruldu. Platform adına açıklama yapan Dönem Sözcüsü Mersin Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necmi Birim, ‘Tarımda ve gıdada yaşadığımız ciddi sorunların çözümü için, alanı serbest piyasanın insafına bırakan mevcut Neoliberal Tarım Politikaları terk edilerek, ivedilikle Kamucu Tarım Politikaları gündeme gelmelidir” dedi.
Türkiye genelinde ilan edilen tarım platformlarına Mersin’de eklenerek, Mersin Tarım Platformu kuruldu. TMMOB Mersin Ziraat Mühendisleri Odası’nda yapılan açıklamaya Mersin Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri destek verdi.
“ÜRETİM EKONOMİSİ YERİNE RANT VE FAİZ EKONOMİSİNDE ISRAR EDİLDİ”
Platform adına açıklama yapan Mersin Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necmi Birim, 1980’li yıllarda Türkiye’de uygulanmaya başlanan ve günümüzde de devam eden Neoliberal tarım politikalarının Türkiye’yi çok boyutlu yeni ve ciddi bir kriz ortamına sürüklediğine işaret ederek, “Bu süreçte üretim ekonomisi yerine rant ve faiz ekonomisinde ısrar edilmesi, girdi ve ürünlerde dışa bağımlılığın kesintisiz sürdürülmesi sonucu üreticinin alandan çekilmesi hızlanırken, sektör dışı piyasa aktörleri sektörü daha fazla etkiler hale geldi, kronikleşen gıda enflasyonu tüketicinin yeterli gıdaya ulaşmasını engelledi” dedi.
“TARIMSAL KAMU YÖNETİMİ GÜÇLENDİRİLMELİ”
Tarım, doğa koşullarına bağlı, mutlaka korunması gereken ve uzun vadeli planlanması gereken bir alan olduğuna dikkat çeken Birim, şu önerilerde bulundu:
“1)Tarımda ve gıdada yaşadığımız ciddi sorunların çözümü için,alanı serbest piyasanın insafına bırakan mevcut Neoliberal Tarım Politikaları terk edilerek, ivedilikle Kamucu Tarım Politikaları gündeme gelmelidir.
2)Anayasanın 166. maddesi gereği tarım sektöründe planlı kalkınma gündeme gelmeli; arazi kullanım planlaması, tarımsal üretim planlaması, sulama planlaması, eğitim-istihdam-yatırım planlaması ivedilikle yaşama geçirilmelidir.
3)Sağlıklı planlamalar için güncel ve doğru tarımsal veriler hazırlanarak kamuoyu ile sürekli paylaşılmalıdır.
4)Tarımsal kamu yönetimi güçlendirilmeli, Tarım Bakanlığı yeniden yapılandırılmalı, liyakatlı kadrolar yönetime gelmelidir.
5)Tarım alanları, çayır ve meralar, zeytinlikler ve diğer dikili alanlar koşulsuz korunmalı, rant amaçlı mevzuat düzenlemelerine izin verilmemeli, üretim alanlarımız amacı dışında kullanılmamalıdır.
6)Ormanlarımız, zeytinliklerimiz enerji ve madencilik yatırımları ile yok edilmemelidir.
7)Girdi ve ürünlerde dışa bağımlı politikalardan vazgeçilmeli, ar-ge çalışmalarına daha fazla pay ayrılarak girdilerde, tarımsal üretim planlaması ile temel ürünlerde kendimize yeterli duruma gelinmelidir.
8)Tarımsal destekler yeterli olmalı ve yılı içinde ödenmeli, tarımsal girdi maliyetleri somut olarak düşürülmeli, tarımsal kredi ihtiyaçları çiftçi lehine düzenlenmeli, bitkisel ve hayvansal üretimde öngörülebilirlik sağlanarak üretimde devamlılık ortamı oluşturulmalıdır.
9)Yem-süt-et bütününde hayvancılığımız geliştirilmeli ve yerli üretim artırılmalıdır.
10)Denizlerimiz ve iç sularımız kirletilmemeli, balık çiftlikleri yeniden değerlendirilmeli, su ürünleri üretimi ve balıkçılık geliştirilmelidir.
11)Tarımsal KİT’ler yeniden açılarak kamunun piyasayı etkin düzenlemesi sağlanmalıdır.
12)Eğitim-istihdam planlaması yapılarak, tarım meslek liseleri yeniden açılmalı, yüksek öğrenimde nicelik ve nitelik sorunu çözülmeli, kamuda yeterli atama yapılmalı, özel sektörde çalışan üyelerimizin çalışma koşulları ve ücretleri iyileştirilmelidir.
13)Üretim, işleme, pazarlama aşamalarında demokratik kooperatifçilik desteklenmelidir.
14)Küçük aile işletmeleri desteklenmeli, yerelde üretim özendirilmelidir.
15)Geçimlik tarım üretimi yapan çiftçi ailelerinin ödenemez hale gelen borçları silinmelidir.
16)Tarımda emek sömürüsü önlenmeli, mevsimlik işçilerin sorunları çözülmeli, kadın ve çocuk emeği istismarı önlenmeli, üreten emek hakkını almalıdır.
17)Gıda güvenliği ve gıda güvencesini de kapsayan gıda egemenliğine dayalı bir tarım modeline geçilmelidir.
18)Gıda tedarik zinciri demokratik kooperatifler temelinde kısaltılarak tüketiciler yeterli, sağlıklı ve ucuz gıdaya sürekli erişebilmelidir.
19)İklim değişikliğinin kısa ve uzun vadeli senaryoları dikkate alınarak su kaynaklarına yönelik uzun vadeli planlamalar ile gerekli önlemler somut olarak zamanında uygulanmalıdır.
20)Temiz havanın en önemli kaynağı ve su havzalarını besleyen doğal ve en temiz ortamlar olan biyolojik varlığımız ormanlarımız koşulsuz korunmalı ve ekoloji bütününde orman alanları artırılmalı, biyoçeşitliliğimizi ve gen kaynaklarımızı koruyan politikalar yaşama geçirilmelidir.”
Tarım Platformu bileşenleri şu kurumlardan oluşuyor:
“DİSK Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası
KESK Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası
Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği
Tarım ve Gıda Etiği Derneği
Tarımsal Gelişme Eğitim ve Sosyal Dayanışma Vakfı
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası
TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Tüketici Hakları Derneği
Tüketici Dernekleri Federasyonu
Tüketiciyi Koruma Derneği
Tüm Üretici Köylü Sendikası
Türkiye Biyologlar Derneği
Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma Vakfı
Türkiye Ormancılar Derneği
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği
Türkiye Ziraatçılar Derneği
Veteriner Hekimler Derneği
Akdeniz Ziraat Odası
Emek Demokrasi Platformu
Mersin Çevre ve Doğa Derneği”
İlginizi Çekebilir